9 Mart 2010 Salı

Eurovision Öncesi maNga'nin ilk İstanbul Konseri



Pazar günü inanılmaz bir sahne de inanılmaz bir konser izledim. Bostancı Gösteri merkezini bir anda basan 4binden fazla maNga seveler resmen baskın yaptı.

Konser öncesi, bir pazarımızı evde yatmak varken çalışmakla geçirme düşüncesi baştan güne 1-0 yenik başlamamıza neden oldu. Hava da mart ayının verdiği dengesiz deli soğuyla "işte sizin için geldim hahahaaha, donun donuuunn" der gibi durumu 2-0'a çıkardı. Bir de bilet satışlarının henüz 2bin 5yüzlerde olması canımızı sıkmıştı. Oldu mu sana 3-0. Şimdi bunu nasıl berabere bitirirsin faslı çıktı karşımıza. Yani konsere kalmış 3 en fazla 4 saat; ne yapabilirsin ki! Çaresiz yapmamız gerekenleri yoluna koymaya başladık. Ses ekibi geldi; salon düzenlemeleri yapıldı; ambulans, fotoğrafçı ( bariyerci, güvenlikçi, çiçekçi, kulis ekibi zaten dünden ayarlanmış, hatta yerlerini çoktaan almışlardı) son kez teyit edildi. 14:00 da gelen ekip hemen soundcheck'e başladı ama 15:30 civari satışlardan seyircinin salonun doldurmada yeterli olmayacağını düşünmemizden dolayı salonun bir kısmını siyah perdelerle kapatmamız maNga ekibinde bir şok dalgası estirdi; çaldıkları parçayı bile unutup resmen donup kaldılar. Derken soundcheck biter, ekip hazırlanmak için kulise geçer ve sahneye çıktıklarında şoke olur. Perdeyle kapatılan bin beşyüz kişilik alan da tıkabasa dolmuştur.Bunun verdiği motivasyon ve inanılmaz bir bir tempoyla sahnede ara vermeden 2 saat kalırlar. Hiç durmadan her şarkıda kendilerine eşlik eden seyirci karşısında ne yapsınlar."Keşke bir album daha yapmış olsaydık" diye düşünmüşlerdir bence.

Gelelim sahne arkasına. Bunlar ne sempatik, mütevazi, sıcak bir guruptur böyle. Konser sonrasında aldıkları pozitif enerjiyle gözlerinin içi gülüyor her birinin. Hatta "Bu nasıl bir seyirciydi böyle. Her şarkıda zıplayıp durdular. İnanılmazdı" diye de eklediler. Ee ne diyelim "Ey sizi gidi şeker gurup, yolunuz açık Eurovision'da oy atanlarınız bol olsun" :)