28 Haziran 2010 Pazartesi

"Geçmişten Günümüze Efes Pilsen One Love Festival"





Sanayi Devriminin eski köyü yakıp yerine yeni bir dünya yaratma girişimiyle birlikte başlayan ve insanların farklılaşan talepleri karşısında ne yapacaklarını bilemeyen şirketlerin, uluslararası piyasada da etkinliğini arttırması "Pazarlama" kavramının da doğmasına neden oldu. Küreselleşmenin de patlak vermesiyle, firmalar, pazarlama kavramı yetmezmiş gibi ona birde yeni uzuvlar eklediler. Artık firmalar arasındaki bu rekabet, firmaları reklam, marka oluşturma, toplumsal projelerde sponsorluk gibi yeni oluşumlarla faaliyetlerini devam ettirebilme fırsatı tanıdı.



Şirketlerimiz gelişirken konu ile ilgili uzmanlarımız da sadece kendi ülkelerinde kalmayarak, dünyada da isimlerini duyurmaya ve yeni tanımlamalarla insanlara yol göstermeye başladılar. Bunlardan biri olan Philip Kotler Milano'daki bir konferansında bir okuruna şöyle der; "Pazarlama, sürekli bir değişim içinde olmak zorundadır." Peki neden? Pazarlamayı bir kalıptan ibaret olarak gören birçok kesim, kendilerinin aslında bu kavramın ayrılmaz bir parçası olduklarının farkında değillerdir. Çünkü pazarlama, biz insanların, aynı zamanda tüketicilerin, ihtiyaç ve isteklerini karşılamaya yönelik bir süreç ve değişimdir.




Türkiye ve Dünya'daki hızlı gelişimin takvimi 2002 yılının Haziran ayına takılır. Yeni bir kavram (Etkinlik Pazarlama) eski bir isimle farklı bir boyutta buluşarak,9 yıldır varlığını başarıyla devam ettiren bir gençlik festivalinin doğuşuna ve yaşamasına olanak tanırlar. 9 yıl önce Efes Pilsen Summer Fest olarak başlayan bu serüven, ilk yılki coşkusuyla, ismini Efes Pilsen One Love Festival olarak yaşatmaya devam ettirmektedir.



NEDEN BÖYLE BİR ETKİNLİĞE GEREK DUYULDU?




80'li yıllar ve öncesi, biranın, su gibi tüketildiği, beslenmedeki olumlu katkısı ve bira bahçelerinde yapılan hoş sohbetlerin eğlenceli içeceği olarak görülmesi, büyük bir darbe almıştı. Yeni yasal düzenlemeler çağdaş düşünce yapısını elimine etmek istese de, kurumlar bu oluşumu kaybetmek istemiyorlardı. Bir şeyler yapmalıydılar; bir faklılık... İşte böyle bir dönemde Efes Pilsen'in yolu Pozitif'in yaratıcılığıyla kesişti. O dönem, Efes Pilsen Blues Festival ile başladıkları 20 yıllık yolculuklarına, 9 yıl önce Efes Pilsen One Love Festival'ıda ekleyerek farklı segmentlerle kol kola yürümeye devam ettiler.




Aslında her şey Efes'in bir açıkhava festivali düzenlemek istemesinden doğmuştu. O dönemin koşullarının yeni bir soluk getirmek isteyen Efes, Pozitif'in Manu Chao'yu ülkemizde ağırlamak istemesiyle " Bu neden bir açıkhava festivali olarak gerçekleştirilmesin?" fikrini gündeme getirdi. Yapılmak istenende aslında tam olarak buydu. Günün erken saatlerinde başlayarak, gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam eden 2 günlük bir açıkhava festivali. Fikir gerçekle yüzleşti ancak istenene tam olarak ulaşılamamıştı.


Bu ilk festivale ev sahipliği yapan Maslak Venue, festivalin ilk yıllarında ancak geç saatlerde yoğun bir taleple karşılaşıyordu. Türk halkında henüz gündüzden geceye aynı mekan içerisinde eğlenme anlayışı olmadığından, festivalin daha kapsamlı olmasına ve farklı etkinliklere ihtiyacı vardı. Her zaman yeni doğan bir bebeğin emeklemeden koşması beklenemezdi tabi. İster mekan değişikliği, ister WOM'un ( ağızdan ağıza anlamını taşıyan bir pazarlama çeşididir. Günümüzde farklı uygulamalarıyla yoğun olarak kullanılmaktadır) etkisi, isterseniz de festivale eklenen farklı etkinlikler deyin, Efes Pilsen One Love Festival her yıl büyük bir heyecanla beklenen ve "Keşke yılda bir kez değilde yazın ayda bir organize edilen bir festival olsa!" temennileriyle farklı kültür ve sanat etkinliklerini bir araya getirmeye ve bizlerin değişen taleplerine cevap verebilme gücüyle sevenleriyle buluşmaya devam ediyor.


Ne diyelim umarız "Sevgi Kelebekleri" bu yıl yolculuklarına binlercesini ekleyebilmiştir:)



1 yorum:

Funda dedi ki...

iş yoğunluğundan kaçmak için güzel bie etkinlikti.