22 Ağustos 2010 Pazar

U2'ya 15 Gün Kala


Beklenen konsere sadece 15 gün kaldı. Bir çok kesimin Türkiye’ye gelmesini beklemediği “Gelecekler mi?Neden gelmiyorlar? Gelseler ne güzel olur” soru ve endişelerini geleceklerini açıklayarak gideren U2, U2 360º Tour İstanbul konserini 06 Eylül 2010 Pazartesi günü Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçekleştirecek. Saat 21.00’de başlayacak konserden önce, saat 19.30’da İngiltere’nin en önemli alternatif rock gruplarından Snow Patrol sahne alacak. Stada erken gelmek isteyenler için, stat çevresinde yer alacak olan aktivite alanları, kapılarının erken açılmasıyla sizleri konser saatine hazırlıyor olacak. Aktivite alanı için kapılar 13:00’da açılacakken, stada girişiniz 17:30’da başlayacak.


Konser Hazırlıkları Ve ULAŞIM

Bu büyük konsere hazırlıklar günler öncesinden başladı. Hummalı bir koşuşturma içerisinde olan ve her şeyin izleyiciler için mükemmel olabilmesi için çalışan görevliler de herkes gibi çok heyecanlı. Başta, U2 Live Nation olmak üzere Pozitif ve İKSV işbirliğiyle, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın katkılarıyla düzenlenen bu konser için en çok endişen ilen konu ulaşımdı şüphesiz. Ancak buradan da belirtmeliyim ki, sizlerin aklına takılan her konu titizlikle tek tek masaya yatırılarak tartışıldı ve çalışmalara başlandı. Geçtiğimiz günlerde de sosyal paylaşım sitelerinde ve basında paylaşılan ulaşım planını kısaca buradan da özetlemek gerekirse, en başında erken yola çıkmanızı ve toplu taşıma araçlarını tercih etmenizi önemle vurgulamak isterim. Şehir merkezlerindeki tüm metro, metrobüs, otobüs, tramvay ve ya dolmuşlardan da bu konu yararlanabilirsiniz.


Hareket noktaları ise;


TREN; Sirkeci’den 15 dakikada bir kalkan seferler ile Halkalı’ya


Metrobüs; Avcılar-Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme hattı ile Yenibosna’ya


Hafif Metro: Aksaray-Havalimanı hafif metro hattı (M1) hattı Yenibosna durağı


VE TAKSİM; noktası 12:30- 17:00 saatleri arasında sizlerin alana gidişinizde Tem’den hızlı seferleriyle hizmet veriyor olacak.


Özel araçlarıyla gelmek isteyenlere de, batı-güney yollarını kullanabileceklerini buradan hatırlatalım. Stad otoparkı 10 TL olarak fiyatlandırıldı.

NEDEN GİTMELİYİM?

Kaç kere konsere gittiniz? “Uff aman göremiyorum, ya keşke başka yerden biletimizi alsaydık. Bak sahnenin yanları yüzünden göremiyorum hiçbir şey.. Ya şuna bak önüme geçti göremiyorum.” gibi konser anınızı tatsız kılan kim bilir kaç konser geçirdiniz. İşte tüm bunların üstüne şunu diyebilirim ki, bu konser tüm olumsuzluklarınızı olur kılan, bu kadar yakınınıza kadar gelmiş, belki de hayatınızda bir kere görebileceğiniz harikulade bir konser. U2’nun müziği sizi kendine çekmiyor olabilir, farklı düşüncelere sahip insanlar da olabilirsiniz; ancak böyle bir görsel şovu Türkiye’de bir daha görmek mümkün olabilir mi bunu da bir daha düşünmenizi isterim. Bilet fiyatları da gayet uygun. 50 TL’den 550 TL’ye kadar farklı kategorilerdeki biletler, her kesimden insanın izleyebilmesi düşünülerek satışa sunulmuş.



ERKEN GİTMENİN FAYDALARI

Konser gününe daha rahat ve stressiz başlayıp, geceyi hayatınızın unutulmaz anlar listesine daha mutlu kaydetmek istiyorsanız, erken gelmenizde ve toplu taşıma araçlarını kullanmanızda fayda var. “Erken geldim ama zaman nasıl geçecek?” diyenleriniz varsa, aktivite alanlarında müzik severlerle hoş sohbetler geçirebilirsiniz ve en önemlisi eğer saha içi biletine sahipseniz stat alanına giren ilk 2500 kişi arasında olduğunuzda “inner circle(iç daire)” ismi verilen özel bölüme girerek U2’yu en önden izleme ve belki de ona dokunma şansını yakalayabileceksiniz.

Eğer sonradan pişman olmak istemiyorsanız bu görsel ve işitsel şöleni, yani bu büyük fırsatı sakın kaçırmayın..

The Claw 4300 metrekare büyüklüğünde ve 54 Ton ağırlığında silindir bir video sistemine sahip,ayrıca video ekranı 500.000 pikselden oluşuyor

16 Ağustos 2010 Pazartesi

VietnaM'a Sevgiler

SA VAŞ, ONLAR İÇİN BÜYÜK BİR YIKIMDI; ANCAK KİMSE O KÜÇÜK ADAMLARIN YENİ BİR OLUŞUMUN TEMELİNİ ATACAKLARINI DÜŞÜNEMEMİŞTİ

Boğucu havadan kurtulmak için kendimizi ilk bulduğumuz taxiye atıyoruz. Noi Bai Havaalanından Başkent Hanoi’ye olan uzaklık 30km, yaklaşık 35 – 40 dk kadar. 10 kişi kadar alabilen bu taksilerin fiyatları 20 $, tabi size daha fazlasını da söyleyebilirler.
Peki Nasıl Dolaşırım?
Bu konuda tercih edilebilecek en kolay yöntem kombine bilet uygulamasından faydalanmak. Şehirde ulaşımın büyük bir çoğunluğu otobüslerle yapıldığından rahat olmasa da en kolay taşıma aracı olduğu için tercih edilebilir. Böylelikle yerel halkla vücut diliyle tatlı sohbetler yapabilirsiniz. Kombine otobüs bilet fiyatı 18$. Uygulaması ise, yerleşim yerlerinin çoğunluğu tek bir hat üzerinde olduğundan Hanoi ve Ho Chi Minh kentleri arasındaki Hue, Hoi An, Na Trang gibi yerleri biletleri onaylatmanız şartıyla tekrar bedel ödemeden gezebilirsiniz. Diğer bir ulaşım aracı ise taksiler. Tek kiş değilseniz ve ulaşım da hiç bir sıkıntı yaşamak istemiyorsanız taksiler güzel bir çözüm. Eğer daha fazla macera istiyorum diyorsanız ve cebinizde motorsiklet ehliyetiniz varsa en güzel yol bisiklet ya da motorsiklet kiralamak olabilir

Hue, Hanoi’ye on iki saat mesafede bulunan ve 1800-1945 yılları arasında krallık döneminde Vietnam’ın başkentliğini yapmış bir kent. Kralın mezarı da burada bulunuyor. Krala ait sarayın içindeki mimarlık hazinesi, sarayları, mezarları, tapınakları ve Huang Nehri’nin iki yanındaki şaşırtıcı doğal kır manzarası ile başlı başına bir kültür hazinesi olup, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilmiştir.

 ÇEKTİĞİM BAZI KARELER:)
Ortasından Huang Nehri geçen kentin en önemli gezi yeri, Mor Kayıp Şehir denilen kale bölgesidir. Kale, geniş bir alana kurulmuş. Yüksekliği 10 m., uzunluğu 2,5 km. Yapımına 1800 yılında başlanmış, 30 yılda tamamlanmış. Kaleye giriş 55.000 Dong. (1$=15.750 Dong) Kalenin içinde çok sayıda tapınak, kralın sarayı, kütüphanesi, misafir kabul salonu, küçük bir gösteri salonu ve pek çok hizmet binası bulunuyor. İçerdeki yapılarda kullanılan mimari tarzın estetiği, çatı düzeni ve muhtelif renkteki süslemeler göz doldurucu.
Hoi An, küçük bir kasaba. Hue’den beş saatlik bir yolculuk sonunda Hoi An’a varılıyor. Bu yüzden, yürüyerek tüm kasabayı gezmek mümkün. Vietnam ticaretinin gelişmesinde en büyük paya sahip olduğunu da söyleyebiliriz. 16. ve 17. yüzyıllarda Uzakdoğu’dan gemilerle, tüccarların, Japon, Çin, Almanya, İtalya ve Portekizlerin yoğun olarak ziyaret ettikleri yer olarak tarihte yerini almakta. Sahil kesiminde yer alan el sanatları, tekstil dükkanları en uğrak dükkanlar arasında.
Na Trang, tam bir sahil kenti. Ancak, akşam saatlerinde on iki saatlik yorgunluğunuzu okyanus sularında atmak istiyorsanız biraz tedbirli olmanızda fayda var. Lakin çekilen okyanus sularının o an içinde siz de olabilirsiniz.

Ve Ho Chi Minh, 83 milyonluk Vietnam’ın en büyük şehri. Fransız kolonisiyken, Saygon olarak bilinen kent, adını eski liderleri Ho Chi Minh’den alıyor. Başkenti Hanoi’den bile büyük olan bu şehir, aynı zamanda Vietnam turizminin de başkenti niteliğinde.
Başkent Hanoi, Eski lider Ho Chi Minh’in Mozole ve Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor. Bu mezar, 1973 – 75 yılları arasında yapılmış ve mimari olarak Lenin ve Mao’nun Mozolelarına benzer. Mezarın içi ve dışında üçer metre aralarla dizilmiş olan beyaz üniformalı askerler yer aldığı gibi, ziyaretçiler arasında da sukuneti sağlamanın baş kahramanı olarak görev almaktalar.

Ziyarete giren grupların en çok izlemek istediği görüntülerden biri de, mezarın önündeki geniş alanda saat 21:00’da marşlarla gerçekleştirilen nöbet ve bayrak değiştirme töreni.

Ho Chi Minh’in naaşı iki haftada bir ülke içinde, altı ayda bir Rusya’da bulunan özel bakım birimlerinde bakım yapıldıktan sonra ziyaretçilerinin tekrar huzuruna çıkartılıyor. Bu özel işlem vücudunun uzun süre dayanmasını sağlıyor.
Mozolenin hemen yan tarafında bulunan müzede ise Vietnam’ın tüm tarihini görmeniz mümkün. Ancak mozole ve müze ziyaretleriniz sırasında fotoğraf makinelerinizi yanınızda bulundurmamanız konusunda bir uyarıda bulunmamız yerinde bir uyarı olur sanırım.
Hoan Kiem: Bu kentte savaşın izlerini görmek pek mümkün değil gibi. Bölgedeki tüm sokaklar birbirine çok benzediği için kaybolma riskiniz olabilir; ancak endişelenecek bir şey yok; çünkü bu konuda binalar size çok iyi birer rehber olabiliyor. Genellikle 3- 4 katlı olan bu binalar, bütünüyle bitişik nizamla sıralanmış ve her biri değişik renklerle boyanmış. Alt katları dükkan, üst katlar ya ev yada otel olan bu binaların yerel mimarinin de özelliklerini yansıtması gözlerden kaçmamaktadır.
Hoan Kiem sokaklarında yürürken ihtiyacınız olan herşeryin yanı başınızda olduğunu görürsünüz. Bir çok mesleğin sokaklarda icra edilmesi işleri inanılmaz kolaylaştırıyor. Çiçekçiler, hediyelik eşya satanlar, marangozlar, tekstil ürünleri, demirciler, ayakkabıcılar, gıda işi ile uğraşanlar, müzik dükkanları, herbiri bir düzen için de ayrı ayrı ama bir bütün olarak yerlerini almış. Tüm bunların dışında aslında sokakta yürürken sizi en çok şaşırtan, yürüyenlerin siz ve sizin gibi turistlerden başkasının olmaması çünkü sokaklara, çok nadir görünen taksı ve kamyonetlerin haricinde binlerce motosiklet hakim oluyor. Motor kullanmada her biri o kadar profesyonelleşmiş ki , çocuk emzirmek, yemek yemek gibi rutin işlerini motosiklet üzerinde hiç zorlanmadan gerçekleştirebiliyorlar. Kentin en işlek caddesinde bu şaşırtıcı manzara karşısında başlarda çok etkilenseniz de sonrasında nereden çıkacağını tahmin edemediğiniz motorların etrafınızı sarması ve gürültüsüyle canınızdan bezebiliyorsunuz.

Bu bölgenin tam ortasında, Hanoi’deki pek çok gölden biri olan Hoan Kiem Gölü yer alıyor. Etrafı geniş caddeler, restourant ve kafelerle çevrili olan gölün ortasında Ngoc San Tapınağı bulunuyor. Borda renkle boyalı bu küçük tapınağa küçücük bir köprü gidebilmenizi sağlıyor.
Hoan Kiem Gölü’nün yanndan geçen Dinh Tien Hoang Caddesindeki 57 numaralı binada, Vietnam’ın dünyaca ünlü Su Kukla Tiyatrosu yer alıyor. Günde bir kaç defa oynanan ve girişi 25,000 Dong (1$=19,080 Dong) olan bu ünlü tiyatro, bir saat kadar sürüyor . Gösteri, sahnenin hemen sağ tarafında bulununan müzisyenlerin geleneksel enstrumanları ile sizi alıp başka yerlere götürebilecek etkideki müziğiyle, nehre benzetilen suyla doldurulmuş bir havuzda, yerli aileler ve efsaneleşmiş hayvanlarının yaşamlarını anlatan kukla gösterileriyle harmanlanmış olarak devam ediyor.

Günlük Turlar; Ho Chi Minh’te rehberler eşliğinde düzenlenen turların yarım günlük fiyatı 3$. Turlar eşliğinde Ku Çi Tünellerini, kol kol uzanan nehirlerin etrafındaki pirinç tarlalarının bulunduğu Mekong Delta’sını, Phuoc An Hoi Quan ve Giac Lam Tapınaklarını, Notre Dame Katedrali’ni, yerel ürünleri ve yiyecekleri çok ucuza bulabileceğiniz Ben Tan Pazarını, Birleşme Sarayı denilen eski Güney Vietnam Devlet Başkanlığı Sarayı’nı, ilginç mimarisi ile Büyük Postane, Fransız ve Amerikalıların Vietnamlılarla yaptıkları savaşları anlatan resimlerle donatılmış Savaş Müzesini, Dai Nam Turistik Parkını gezebilirsiniz.
Ku Çi Tünelleri, Ho Chi Minh Kenti’nden 32 km. mesafedeki Ku Çi Bölgesi’nde ve ormanlık bir alanda bulunuyor. Tünellere giriş 65.000 Dong (Yaklaşık 4 $). Tünellere girmeden önce savaşla ilgili bir video gösterimi yapılıyor ve bilgi sunuluyor. Tüneller Fransızlara karşı savunmada büyük önem taşımış olup, Vietnam – Amerika Savaşı’nda da bölgeye karargah kuran bir ABD Piyade Birliği’nin, Vietkong baskınlarıyla önemli kayıplar vermesine neden olmuş.

Tünellerde gezmek isteyenlere çok büyük bir uyarıda bulunmak gerekiyor. Tünellerin enleri 1metreden az olduğundan içlerinde çok zor hareket edilebilmekte. Bu nedenle kapalı alan korkuları olanlara pek tavsiye etmiyorum.
Halong Körfezi; Suyu ve barındırdığı adalarla 1500 km2’lik bir alanı kapsayan Halong Körfezi, Hanoi’ye iki saat uzaklıkta ve bu sıradışı özelliği ile UNESCO’nun Dünya Kültür Varlıkları Listesi’nde yer alıyor.


Körfez sularına dağılmış olan 3000 civarındaki kaya görenleri hem şaşırtacak hem de etkisi altına alacak kadar ihtişamlı. Bazı kayaların tepelerinde ya da iç kısımlarında tapınaklar bulunmakta. Daha fazlasını görmek için bindiğimiz teknede ilerledikçe, kayaların arasına ya da suların üstlerine kurulmuş balıkçı köylerini görüyorsunuz. Ayrıca bu köylerin kimilerinde kurulmuş konaklama olanaklarıyla körfez manzarası eşliğinde gecenizi geçirmenizde oldukça uygun.
Nerede Kalınır?Şehir merkezine 10 dk kadar uzaklıkta bulunan Khan Quang Do Hotel’i sizin tüm ihtiyaçlkarınızı karşılayacak lükse sahip.
Ne Yenir?
Deniz ürünleri ile aranız nasıldır bilemem ama burada istediğiniz her çeşidi bulmanız mümkün. Şehriye ve pilav, ülke mutfağının en ünlü yemekleridir. Özellikle, et ve sebzeden yapılan Vietnamlıların “Pho” dediği “Şehriye Çorbası” en çok tercih edilen yemek türü.
İşletmesini Avustralya’lıların yaptığı Highway 4 Restaurant‘ına yolunuz düşerse eğer, kuru etli papaya salatası, karidesli yeşil mango salatası, kızarmış jumbo karides,mısırın yanı sıra farklı tatlara bakmak istiyorsanız görünüşte alışık olmadığınız bir kızarmış serçe ya da tereyağlı kurbağa bacağı tabağı sipariş edebilirsiniz.. Yanında da güzel bir Son Tinh( kayısı likörü).
Aslında hayat sokaklarda. Özellikle ülkemizde deniz ürünleri katagorisinde en pahalı yiyecek olarak listenin başlarında yer alan yengeçleri çok uygun fiyata ve kısa bir sürede sokaklara serpiştirilmiş bir çok lokanta da yemeniz mümkün. Tabii diğer ürünleri temizlik açısından ne kadar güvenir ve yersiniz orası size kalmış bir konu.
Deniz ürünleri ilginizi pek çekmiyorsa ara sokaklarda yer alan İtalyan usulü pizaların yapıldığı restorantlara da başvurabilirsiniz.

İşinize Yarayabilecek Ufak Bilgiler

· Nereli olduğunuzu anlatmakta zorluk çekerseniz “To Ni Ki” kelimesi imdadınıza yetişebilir. Vietnamca Türkiye demektir.
· Bir çok yerde karşınıza çıkacak olan bir cümle olabilir. Dat thép thành dông “ anlamı ” Çelik Vatan, Tunç Kale “dir.
· Lingam, Hindu inanışında Şiva’nın betimlendiği erkeklik organı şeklinde bir simge
· Yanınızda mutlaka böcek ilaçlarıyla gidin. Lakin nelerin soktuğunu bilemediğiniz şişliklerle ve ardından getirdiği kaşıntılarla seyahatinizi tamamlamak zorunda kalabilirsiniz.
· Bir dolar, 19,090.00 Dong; 1 dong ise 0.0000523834 dolar
· Alışveriş yaparken mutlaka sıkı bir pazarlık yapın. Yoksa 1 dolara alabileceğiniz bir şeye 5 dolara ödemek durumunda kalabilirsiniz
· Sokaklarda satılan ananaslar inanılmaz lezzetli ve ucuz.
· Gezerken kendinizi kaybetme durumunuz olabilir. Zinden düşmemek için mutlaka bol bol su tüketin.
· Noddle Soup, uzak doğu ülkelerinde pirinç unundan yapılmış, ince erişte veya makarna benzeri yiyecek, tadı bir harika
· Eğer yemek yerken ağzını şapurdatanlardan hoşlanmıyorsanız bu konuda pratik yaparak gitmenizi öneririm
· Türkiye ile saat farkı 7 saat
· Sıcaklıklar kavurucu derecede olmasa da subtropikal iklime sahip olması nedeniyle ülkedeki nem oranı oldukça yüksek
· Elektrik 220 volt. Tükiye ile aynı olmasından dolayı elektrik konusunda bir sıkıntı yaşamıyorsunuz
· Exchange için oldukça fazla dükkan var. Hatta parasız kaldığınızda da yardımınıza uluslararası bankametikler devreye giriyor. Yalnız çektiğiniz tutara istinaden belirtilen vergi tutarı kesintisini de kabu ederseniz.